Ana içeriğe atla

Amaç

Merhaba,
Ben Klinik Psikolog İclal Eskioğlu Aydın. Sadece Psikoloji (Üsküdar) ve Nişantaşı Psikoloji (Nişantaşı) de çalışıyorum. Yetişkin ve Ergenler ile Bireysel Terapiler ve Çift Terapisi yapıyorum. Psikoloji Sayfası'nda psikolojiye dair çeşitli konularla ilgili bilgi vermeye ve deneyimlerime dayanarak kendi bakış açımdan güncel konuları değerlendirmeye çalışıyorum. Umarım faydalı olur ve merak ettiklerinize bir cevap olur.

Merak ettikleriniz için ve/veya randevu için iletişime geçebilirsiniz. Telefon numaram: 0535 374 62 85
İyi günler dilerim.
Uzman Klinik Psikolog
İclal Eskioğlu Aydın

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kaygı Yazı Dizisi / Kaygıyla Nasıl Baş Edebilirim?

Kaygı yazı dizisinin üçüncüsünde kaygı ile baş etme yollarından bahsedeceğim. Daha önceki yazılarda kaygının doğası ve nedenleri ile ilgili bilgi vermeye gayret etmiştim. Kaygı ile başa çıkmanın ilk adımı kaygıyı tanımaktan, doğasını bilmekten geçer. Kaygının gerekli ve hayati mi yoksa hayatı sabote eden bir şekilde mi ortaya çıktığını ancak kaygının işlevini ve doğasını bildiğimizde anlayabiliriz (Bakınız: Kaygıyla Yazı Dizisi /Kaygıyı Tanıyalım). Kaygıyı tanıdığımızda kaygının tamamen yok edilmesi, def edilmesi gereken bir duygu olmadığını, hayati bir işlevi olduğunu, bizi koruduğunu, bizi motive ettiğini biliriz. Dolayısıyla “kaygı” ile kurmak istediğimiz ilişkiyi daha net ve gerçekçi bir şekilde belirleyebiliriz. Kaygının Etkilerini Bilmek Kaygının doğasını tanıdıktan sonra kaygının hayatınız üzerindeki etkileri ile ilgili kısa bir değerlendirme yapmanız, kaygının hayatınızı ne düzeyde ele geçirdiğini fark etmenizi sağlayacaktır. Bu noktada kendinize sorabileceğini

Sosyal Kaygı ve Çekingenlik

Son dönemde, “özgüven eksikliğim var”; “sosyal ilişkilerimde hiç girişken değilim”; “sosyal kaygı yaşıyorum” gibi problemlerle terapiye başvuran danışanların sayısı arttı. Bunun sebepleri üzerine düşünmek beni bu yazıyı yazmaya iten şey oldu. Öncelikle, “özgüven”, “dışadönüklük”, “girişimcilik” gibi özelliklerin neden önem kazandığına bakmak gerekir diye düşünüyorum. Global dünyanın mesleki ve sosyal sahası gereği ve sosyal medyanın hayatımızdaki rolü gereği dış dünyayla, sosyal ağlarla etkileşimimiz son derece önemli hale geldi. Bu etkileşim dolayısıyla da dış dünyaya bakan yüzümüz, görünümümüz, kendimizi tanıtma biçimimiz en mühim meselemiz oldu. Peki bu “dış yüzümüz” nasıl olmalı? İşte bunun da kriterleri var. Medya araçları bu kriterleri bir paket program halinde sunmakta. Örneğin, bir dizi kahramanı her zaman etkileyici düzeyde dışa dönük ve girişimcidir. Veya işin uzmanları çıktıkları televizyon programlarında, özgüvenin ne kadar önemli ve çocuklarımıza kazandırmamız gereken b

Terapiye Gitmek

Psikologa veya terapiye gitmek önceleri “ben deli miyim?” gibi bir düşünce ile özdeşleşmekte idi. Bu yafta pek yaygın olduğundan insanlar terapiye gitse dahi kimse terapiye gittiğini dillendirmezdi. Bu, saklanması gereken bir durum gibi görünürdü. Son dönemlerde ise bu fikir oldukça değişti. Yerine “herkes yardım alabilir” ifadesi baskın olmaya başladı. Peki işin aslı nedir? Yardım almak ne demektir? Yardım almak zayıflık mıdır? Hangi durumlarda yardım alınmalı? Kimlere başvurulmalı? Yardım almak zayıflık mıdır? Toplum içerisinde belirli düşüncelerin baskın hale gelmesi belirli söylemlerle mümkün olmaktadır. Mesela “Yardım almak zayıflıktır” gibi bir söylem toplumda yaygın hale geldiğinde insanlar zor zamanlar yaşadıklarında terapi seçeneğini gözden geçirmezler ve yükleri ne kadar ağır olursa olsun kendileri kaldırmaya çalışırlar. Halbuki “Herkes yardım alabilir” gibi söylemler toplumda hakim olduğunda insanlar ne yaşadıkları problemlerden ne de yardım almaktan utanç duyarlar